26 Şubat 2010 Cuma

İhsan Doğramacı


Hayatta bazen öyle büyük bir yanlış yaparsınız ki sonrasında ne kadar doğru işler yaparsanız yapın herkes sizi o yaptığınız büyük yanlışla hatırlar. Sanırım İhsan Doğramacı'nın vefatının ardından herkesin doğal olarak onun YÖK'ün kurulması ve sonrasındaki 10 yıllık başkanlık döneminde yaptıklarını anarken hiçkimsenin Bilkent Üniversitesi'nden bahsetmemesi bunun en büyük örneği - ki ortada böyle büyük bir yanlış varsa diğer tüm doğruları götürmesi de muhakkaktır -.


İhsan Doğramacı 95 yaşında hayata veda etti. İhsan Doğramacı'yı yaratan sürecin başı ise hala yaşıyor. Umarım onun ölümü bu kadar acısız ve rahat olmaz.

Türkiye'nin en zenginleri 2009

Forbes Dergisi her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye'nin en zengin 100 ismini açıkladı. Şimdilik sadece listeyi buraya alıyorum daha sonra fırsatım olursa ayrıca incelerim fakat ilk anda dikkatimi çekenler Aydın Doğan'ın büyük ekonomik gerilemesi(vergi borcu ödemesinden dolayı), Şarık Tara'nın geçtiğimiz sene yaşadığı büyük ekonomik kayıptan sonra kendini toparlayarak hızla büyümesi(fakat hala 2007deki seviyesinden çok geride) ve BİM'in sahibi Mustafa Latif Topbaş'ın milyarderler kulübüne girmesi oldu.










21 Şubat 2010 Pazar

Haftanın Şiiri : Pülümür'ün Yaşsız Kadını



Pülümürün bir dağ köyünde gördüm onu
Yaşını sordum bir giz gibi güldü
Kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz
Yüzüne baktım bir giz gibi güldü

Bir asa vardı elinde
Bir solmuş kırallığın
Kadifeden harmanisi üzerinde
Bir hititliydi o bir selçukluydu
Bir ermeniydi bir kürttü
Bir türk

Yaşını sordum bir giz gibi güldü
Koluma girdi bir soylu kadınca
Tozlu köy yolunda sürüyerek eteğini
Beni tek gözlü sarayına götürdü
Köy yapısı kulübesinin

Zamanı onda yitirdim ben
Yitik zamanlara onda eriştim
En soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayında
Bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim
Bülent ECEVİT

10 Şubat 2010 Çarşamba

O son ihaleyi almayacaktık...


Zenginlerden aldığı destekle iktidara gelen ve sonrasında kendi zenginlerini yaratan hükümetin eski zenginlere ihtiyacı kalmamış olacak ki onları birer birer bitirmeye çalışıyor. Önce Aydın Doğan'ı bitirdiler ( Adam yıllarca SüperLig ihalesine hazırlanmışken son aylarda gelen bir vergi cezası tüm planları alt üst etti.), şimdi ise sıra Türkiye'nin en başarılı, en vizyon sahibi işadamlarından biri olan Mehmet Emin Karamehmet'e geldi. Fakat bu sefer işleri kesinlikle daha zor. Karşılarında defalarca "bu sefer bitti" denirken küllerinden doğmuş bir işadamı var. Bakalım bu savaşın sonucu ne olacak ?
Bu arada Karamehmet'e hapis cezası haberinde ilgimi çeken son paragraf ise şu;
"Sanıklardan iş adamları Dinç Bilgin ile Cavit Çağlar hakkındaki davalar ise zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle düştü. "
Nasılsa Cavit Çağlar ve Dinç Bilgin bu saatten sonra tekrar zengin olup bir tehdit (!) oluşturamazlar...

8 Şubat 2010 Pazartesi

TOYOTA ve Japonlar



Öncelikle şunu söyleyeyim, ne olursa olsun hala piyasadaki en güvenilir markalardan birinin TOYOTA olduğunu düşünüyorum. Çok ufak bir sorun olmasına rağmen milyonlarca arabanın geri çağırılması ve bu sırada maddi kaybın hiç düşünülmemesi bir kere daha bu düşüncelerimi doğruladı. Fakat bana tuhaf gelen bir şey var, bu TOYOTA bir japon firması ve yöneticileri de japon ve normalde böyle bir durumda bu japon yöneticilerin harakiri yapması gerekirdi. Fakat bu kadar olaya rağmen hala intihar eden TOYOTA yöneticisi haberi okumamamız garip değil mi ?