19 Nisan 2010 Pazartesi

Allah'ın Sopası


"Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan'ın idam kararına imza atan askeri hâkim Ali Elverdi, yediği yemek nefes borusuna kaçınca solunum yetersizliğinden vefat etti.

...
Elverdi, 12 Mart muhtırasının ardından ilan edilen sıkıyönetim sürecinde Ankara 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanlığı'na getirildi. Elverdi buradaki yargılamalar sırasında verdiği kararlar nedeniyle çok tartışıldı. Ancak Elverdi'nin en çok tartışılan kararı Deniz Gezmiş ve arkadaşları hakkında verdiği idam kararı oldu. Elverdi, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmak' suçlamasıyla yargılanan Gezmiş ve arkadaşlarını 6 Mayıs 1972'de idama mahkûm etti. Elverdi, Gezmiş ve arkadaşlarının idamını da izledi. İdamın ardından Elverdi'nin, “İdam sehpasında bile komünizm propagandası yaptılar” sözleri uzun süre hafızalardan silinmedi.Elverdi, Tuğgeneral rütbesiyle emekli olduktan sonra, aynı davanın savcısı Baki Tuğ ile birlikte siyasete atıldı. Elverdi, 1977 yılında Adalet Partisi'nden Bursa milletvekili seçildi. Elverdi, 1980 yılında yazdığı 'Bu vatana Kastedenler' isimli kitabında, dönemin gençlik hareketlerini ağır bir dille eleştirerek, Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmelerinin zorunluluğunu savunmuştu. Elverdi, verdiği röportajda ise, 1961'de idam edilen Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu için “şehit” ifadesini kullanırken, Gezmiş ve arkadaşlarının idamı için, “İdamları ibret-i müessese olmuştur. Onlar asıldıktan sonra hadiseler durmuştur” demişti.Elverdi, idamları önlemek için mücadele eden Mahir Çayan'ın arkadaşlarından Ertuğrul Kürkçü, için de, “İdam edilmesi gerekirdi” ifadelerini kullanmıştı."

RADİKAL , 18 Nisan 2010


Bu konuda yazılabilecek çok şey var ama sanırım durumu en iyi şu iki kelime özetliyor: "İlahi Adalet". Sevgili Azrail'e ufak bir hatırlatma yapmayı borç biliyorum; Hani Marmaris'te resim yapan emekli bir amca var, onu da böyle güzel bir şekilde yanına alırsan bizi çok mesut edersin, Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder