22 Mart 2013 Cuma

O Sırada Bir Yerlerde...




      Türk Halk Müziği'nin büyük ustalarından Ruhi Su, bir diğer büyük usta Aşık Veysel'i ziyarete gitmiş, iki usta uzun zamandır görüşemeyen iki eski dost gibi derin ve sıcak bir sohbete dalmışlardır...

7 Mart 2013 Perşembe

Bu iş çok zor..

     Şarkının hikayesi hakkında çok fazla rivayet var ama en bilineni şöyle: Yonca Bülent Ortaçgil'in baldızıdır ve yurtdışında, gelişmiş ülkelerden birinde yaşamaktadır. Bir süreliğine Türkiye'ye dönen Yonca uzun yıllar yurtdışında yaşadığı ve oraların düzenine alıştığı için Türkiye'deki hayatın zorluğuna ve insanların düşünce yapısına tekrar ayak uydurmakta zorlanır ve bir gün eniştesine şu soruyu sorar: "Bu ülkede yaşamayı nasıl başarıyorsunuz?" Bunun üzerine Ortaçgil kalemi kağıdı eline alır ve onu neden modern çağın ozanlarından biri olarak gördüğümüzü bir kere daha hatırlatan bir şarkı ile anlatır baldızına bu ülkede yaşamanın ne kadar zor olduğunu. "Bu iş zor Yonca" der. Çünkü bu ülkede insanlar yıllar boyunca hiç soru sormadan durur, çünkü bu ülkede hep en çok bağıran en doğru söylüyor sayılır, çünkü biz umursamadığımız için bu ülkede birinin eli herkesin cebindedir. Biz sesimizi çıkarmadığımız için biri gelir sofrada yiyeceğimiz ekmeğe, doğuracağımız çocuğun sayısına bile karışır. Ve bu yüzden bu ülkede yaşamak hep zordur, bu yüzden bu ülkede doğup büyümüş olmamıza rağmen bazen bizi bile kendisine yabancılaştırır. Aslında baldızına anlatmak isterken ülkedeki bütün dört yapraklı yoncalara anlatmış Usta..




Not: Şarkı Ortaçgil tribute albümünde Yaşar tarafından da yorumlanmıştır. Bu videodaki Ortaçgil'in orijinal yorumu olmasına rağmen videoyu ekleyen arkadaş başlıkta yanlışlıkla Yaşar yazdığı için öyle gözüküyor.

1 Mart 2013 Cuma

GELİYOOOR GELİYOOOR GELİYOOOR TEMİZLİK GELİYOOR, TEMİZLİİİK GELİNCEEE ERDEK'İN YÜZÜ GÜLÜYOOOR!! (Carnival De Paris melodisiyle söylenecek)

      Gece gece bilinçaltımın hangi köşesinden fırlayıp dilime dolandığı belli olmayan bir şarkı.. Evet bir dönem benim memleketimde mahalleye çöp arabası geldiğini bu müzikten anlardık. Zaten böyle müzikle gezen bir Aygaz arabası, bir su markalarının arabaları bir de Erdek Belediyesi'nin çöp arabası vardı. Sonra o uygulama kalktı, ama bugün hala Carnival De Paris'i duyunca aklıma 1998 Dünya Kupası değil de Erdek ve kesif bir çöp kokusu geliyorsa bunun tek sebebi Erdek Belediyesi'nin bu saçma buluşudur.