“Los Alcarson” Fransız bir müzik grubudur.
1960’lı yıllarda çıkardıkları bir İspanyolca albüm kısa sürede dünyada büyük
ilgi görürken, özellikle Türkiye’de listelerde birinci sıraya oturur. Bunun
üzerine grup üyeleri Türkiye’ye gelip sevenleriyle tanışma ve onlara konser
verme kararı alarak Lyon’dan İstanbul’a gelmekte olan “Orient Express”e atlar.
Oradan da yine trenle ilk konser verecekleri yer olan Ankara’ya geçeceklerdir.
Tesadüf bu ya, trende İstanbul’a gitmekte olan Ermeni asıllı bir
Türkiyeliyle tanışırlar. Kendilerini tanıttıktan sonra Türkiye’ye gitme
sebeplerinden bahsederler ve konserde bir Türkçe parça okumak istediklerini
söyleyerek o dönem Türkiye’deki en popüler şarkıyı sorarlar. Tanıştıkları kişi
grup üyelerinin o dönem Türkiye’de oldukça popüler olan Zeki Müren’in “Gözleri
Aşka Gülen” şarkısının sözlerini ve melodisini kaleme dökmelerine yardım eder.
Grup üyeleri uzun süren yolculuk boyunca bu şarkıya çalıştıktan sonra Sirkeci
Garı’na indiklerinde şarkıyı sahnede söylemeye hazırdırlar bile.
İlk konser aynı günün akşamı Ankara’dadır.
Konser verecekleri salonda büyük bir kalabalığın yanı sıra Dario Moreno da
vardır. Los Alcarson “Gözleri Aşka Gülen”i söylerken salondan büyük bir ilgi ve
alkış görür. Bu yoğun ilgi üzerine Türklere çok ısınan ve Türkiye’yi çok seven
solist Juanito grubundan ayrılarak Türkiye’ye yerleşmeye karar verir. Bu
fikrini ilk açtığı kişi olan babası ise şu sözlerle destekler oğlunu: “Oğlum
sen zaten Tunus’ta doğdun, yani bir yerde Osmanlı’sın. Şu anda da aslında özüne
dönüyorsun. Ben bundan mutluluk duyarım."
Juanito 3 ay gibi kısa bir sürede Türkçe
öğrenir, İstanbul’da ve Dario Moreno sayesinde Ege Bölgesi’nde birçok konser
verir, özellikle o dönem Fecri Ebcioğlu’nun başını çektiği kişilerle birlikte
çalışarak Fransızca’dan çevrilen bir çok şarkıyı kırık Türkçesiyle seslendirir
ve herkese sevdirir. Sonrasında ise ses tellerinden geçirdiği bir rahatsızlık üzerine
müzik kariyerine nokta koymak zorunda kalır ve tıpkı Türkiye’ye gelişi gibi
yine sessiz sedasız bir şekilde ayrılır bu topraklardan.
Belki farkında olmadan bir şarkısına
bir yerlerde çalarken denk gelmişsinizdir, ama eminim bugün bu topraklarda,
özellikle genç nüfusun çoğu Juanito’nun bu farklı hikayesinden hatta varlığından dahi haberdar
değildir. Bundan dolayı ben de kısa süre önce tesadüfen keşfettiğim, bugün Paris sokaklarında taksicilik yapmakta olan bu güzel adamı insanlara tanıtmak
için uzun zaman sonra bloga yazmaya geri dönerken, onu Türkiye’de ünlü yapan şarkıyı
ise “gözleri aşka gülen” sevdiceğime ithaf etmek istedim. İyi dinlemeler :)