Birkaç ay önce blogumda paylaştığım “Tarçın’ın Hayatını
Yaşamak” başlıklı yazımı hatırlayanlarınız vardır. (Hatırlamayan veya tekrar
okumak isteyenler için: http://bit.ly/1pI1hNz veya 3 alttaki post). Yazıda sürekli hareket ettiği için bir türlü fotoğrafını çekemediğimden
bahsetmiştim. Geçtiğimiz ay ise nihayet bu makûs talihi kırmış bulunmaktayım.
Yolumun Erdek’e düştüğü ve evin yakınlarında dolaştığım bir
akşam saatinde birden bir köpeğin ısrarla havlamaya başlamasıyla irkilmiştim. Muhtemelen
kış günü bu tenha sokaklarda kimin dolaştığını merak etmişti mahallenin bir
sahibi edasıyla. Gözlerimi ona çevirmemle bana havlayanın bizim normal zamanda
cool ve sakin takılan Tarçın olduğunu farketmem bir oldu. Fakat bu sefer
normalde olduğu gibi hızla hareket etmiyor, sadece durduğu yerde duruyor ve
havlıyordu. O an dili olsa sanki “Benim hakkımda yazdığın yazıyı gördüm, hoşuma
da gitti. Fotoğrafımı bir türlü çekemediğini söylemişsin, hadi buyur çek” diyecek
gibiydi. Ben de hemen telefonuma yöneldim ve yukarıda gördüğünüz fotoğrafı
çektim. Tarçın usluca durarak ve gayet havalı bir şekilde poz vermeye devam
etmekteydi fakat ben yine de bulunduğu yerin evlerinin bahçesi olduğunu ve ev
sahiplerinin görürlerse kızabileceklerini düşünerek hemen 1-2 poz çekerek
oradan uzaklaştım. Olayın heyecanıyla ve gecenin karanlığında çekebildiğim en
net poz da bu oldu.
İşte huzurlarınızda o meşhur
Tarçın! :)